Game Of Thrones'un 3. Sezonundan İlk Görüntüler

31 Mart 2013'te (tabii 21 Aralık'ta kıyamet kopmamış olursa) Game of Thrones'un üçüncü sezonu başlıyor. Prodüksiyon aşamasından ilk görüntüler yayınlanmış, ağzımıza bir parmak bal çalınmış.

STAR TREK - INTO DARKNESS

Yeni Star Trek'in ilk trailer'ı yayınlandı. Yine oldukça hareketli gibi; ama bu sefer daha kasvetli bir bölüm geliyor sanki...

Elizabeth Taylor

Hal Foster'dan...

Curiosity'den HD Fotoğraflar

 Curiosity Mars yüzeyinin yüksek çözünürlüklü fotoğraflar yollamaya başladı. Evet, bu gördüğünüz fotoğraflar gerçekten başka bir gezegenden...

Mars Merak'ı...

   Curiosity Mars'ta. Geçen yılın 26 Kasım'ında fırlatılmasından sekiz ay sonra Mars yüzeyine başarıyla indi. İnsanoğlunun,  zihninde - nedense - uzaylı istilacılarla özdeşleşmiş Kızıl Gezegen'e üçüncü seferi bu. NASA'nın bugüne kadar geliştirdiği en 'zeki' uzay aracı olan Curiosity Mars'ın ikliminden jeolojik yapısına, yaşam olasılıklarından bu gezegene gönderilecek insanlı araçlar için yapılacak yolculuk planlarına kadar çeşitli alanlarda bilgi toplayacak.
   İlginç olan tüm bu projenin maliyetinin 2,5 milyar dolar olması. Global ekonomik kriz vesilesiyle hergün duyduğumuz yüzmilyarca dolarlık paketlerin yanında devede kulak yani...

   Curiosity'nin Mars'a iniş süreci ve NASA'dakilerin heyecan ve mutluluğu aşağıdaki video'dan izlenebilir. Kıskanmadım dersem yalan olur.

 
   Bu da Curiosity'nin Mars yüzeyinden yolladığı ilk görüntü...

2001: A Space Odyssey (2012 Trailer Recut)

   Kubrick'in 2001: A Space Odyssey'si bugün çekilmiş olsa nasıl bir trailer ile pazarlanırdı? Herhalde böyle birşey olurdu. Olurdu da filmle bir alakası olur muydu, o ayrı...

TV Party Tonight!

Einstein'ın Kendi Sesinden E=mc² Formülünün Açıklaması

Frankenweenie

   Tim Burton, 1984 tarihli kısa filmi Frankenweenie'yi bu sefer 3D ve siyah beyaz olarak stop motion tekniğiyle tekrar çekiyor. 1931 tarihli Frankenstein filiminin bir parodisi niteliğindeki hikaye, Victor adlı bir çocuğun ölen köpeği Sporky'yi hayata döndürmek için elektriği kullanması ve sonrasındaki gelişen olayları anlatıyor. Son dönemde yavaş seyirli bir düşüş içinde görünen Burton kurtuluşu kendi geçmişinde mi arıyor acaba?

   1984 tarihli ilk filminin tamamını aşağıdan izleyebilirsiniz (tabii link sağ kalırsa).

   Ekim 2012'de gösterime girmesi beklenen yeni Frankenweenie'nin trailer'ı da yayınlandı.

Sherlock 3. Sezon Ne Zaman?

   İki senede izlediğimiz toplam altı bölümle gönüllerimizi fetheden Sherlock'un 3. sezonunu da merakla bekliyoruz tabii. Ama çekimlere başlanacak tarih konusunda hala bir netlik yok, verilen en yakın tarih 2013 Ocak. Bu belirsizlikte dizinin başrol oyuncularının değişik projeleri de bir etken, Benedict Cumberbatch J.J. Abrams'ın çekimleri devam eden yeni Star Trek filminde rol alıyor (kötü adam Khan'ı oynuyormuş, ama bunun orijinal serideki Khan'la bir ilgisi var mı bilmiyorum), Martin Freeman ise Peter Jackson'ın The Hobbit'lerinde Bilbo Baggins olmuş. Her ikisinin de başka hem post-prodüksiyon aşamasında, hem de çekimleri devam eden başka filmlerde de rolleri var. 
   Yani görünen o ki, 2013 ilkbaharını dört gözle bekleyeceğiz. Yalnız Sherlock için değil, bir de Game of Thrones için...

Marvel NOW

   Marvel Comics de DC'nin yaklaşık bir yıl önce girdiği yola dönmüş görünüyor. Marvel'dan yapılan açıklamalarda ekim ayı itibariyle pekçok serinin 1. sayıdan başlatılacağı, yaratıcı ekiplerde değişimler olacağı, kapak yaklaşımlarının gözden geçirileceği, dijital platformlarla entegrasyona daha fazla önem verileceği, hatta bazı kahramanların yeni kimliklerle karşımıza çıkacağı söyleniyor. Ama Marvel bunun bir 'reboot' olmadığı konusunda ısrarlı, mevcut evrenin devam edeceği belirtiliyor (bence Marvel evrenine reboot yetmez, format lazım ya neyse). Marvel NOW olarak adlandırılmış proje dahilinde şu an için ilki ekimde yayınlanacak, diğerleri de takip eden aylarda sırasıyla raflarda yerini alacak dört dergi resmi olarak açıklanmış durumda; Uncanny avengers, All-new X-Men, Avengers ve New Avengers.

   

Bir Pançom Olmadı!

La Haine'den...

Foto! (XI)

2001...

Cthulhu Başkan!

Higgs Bozonu Gelmiş, Hoş Gelmiş!

   Bugünlerin popüler konusu Higgs Bozonu. Neredeyse bütün haber kanallarında bu konudan bahsediliyor, internet üzerinde her mecrada Higgs Bozonu konuşuluyor. Çoğunluk tam olarak neden bahsedildğini anlamış gibi görünmese de...
   Sonuçta Higgs Bozonu (ya da onun parçalanma ürünleri) büyük olasılıkla gözlendi. Standart Model son sınavından da yüzünün akıyla çıkmış gibi. Bundan sonra ne olacak peki? Sanırım henüz kimse bilmiyor, ama Britanya Fizik Enstitüsü Başkanı Peter Knight'a göre,' bu DNA'nın keşfinin fizikteki karşılığı'.
   Bu süreçte siteler arasında gezinirken içine Higgs Bozonu kaçmış onlarca yazıyla karşılaştım tabii, bunların kimileri son gelişmelere odaklanmışken, kimileri de daha genel bir çerçevede bilgi vermeyi amaçlıyordu. Ben de genel bir seçki yapmaya karar verdim.
   Öncelikle son gelişmeler. CERN'in Atlas Experiment sitesinde konuyla ilgili son açıklamayı buradan okuyabilirsiniz, CERN'in dünkü açıklamasının Türkçe çevirisini ise buradan.
   Şimdi de Higgs Bozonu hakkında genel bilgiler. Türkçe olarak İsmet Berkan'ın blog'undan, 11 soruda Higgs Bozonu ve Bilim Şehri sitesinden Higgs Alanı ve Parçacığı ilk anda dikkatimi çekenler.
   İngilizce kaynaklar ise gırla. Benim rastladıklarım arasında en kolay okunabilen ve konuyu oldukça anlaşılır şekilde özetleyenlerin bazıları bunlar sadece. 
   The Guardian'dan, Higgs boson: how would you explain it to a seven-year-old?,
   Cosmic Log'dan, grafikler ve video ile desteklenmiş güzel bir yazı, The Higgs Boson made simple,
   New Scientist'ten, A brief history of a boson: Timeline of Higgs,
   Phys.org'dan Eureka! Physicists celebrate evidence of particle,
   Eğlenceli bir video, Cartoon explains Higgs Boson ve çizgiroman tadında bir anlatım, The Higgs Boson Explained (PHD Comics).

   Son bir not, böyle bir parçacığın bulunamayacağına dair iddiaya giren Stephen Hawking 100 Dolar kaybetmiş.

Süper Tayyip?

   En Süper Başkan Süper Tayyip... Bir online çizgiroman serisi. Birinci bölümü 'Bir Efsane Başlıyor' ile yayında. Bir PR çalışması mıdır, RTE fanatiklerinin kişisel bir projesi midir çözemedim. Okumak isteyenler buradan ulaşabilir.

Valérian Luc Besson Eliyle Beyazperdeye

   Luc Besson şimdi de Valérian'a el atmış. Uzay polisi Valérian ve yardımcısı Laureline'in çizgiroman sayfalarındaki maceralarını beyazperdeye aktarmayı - hem senarist hem yönetmen olarak - planlıyormuş, tabii henüz ortada pek net birşey yok. Son dönemde oldukça yoğun bir çalışma temposu içindeki yönetmenin bu projeye ne zaman el atacağı da belli değil. Bize de önce beklemek, sonra da The Fifth Element'le ağzımıza bir kaşık bal çalıp sonrasında dişe dokunur bir iş çıkarmayan Besson'dan yine çıtayı yüksek tutmasını ümit etmek kalıyor... 

Total Recall Official Trailer 2

Total Recall da yeniden çekiliyormuş. Peki gerek var mı?

Saygı...

Bir kaset ve bir kalem?

Çocuklarımız bu ikisi arasındaki bağlantıyı hiçbir zaman anlamayacaklar...

Foto! (X)

Foto! (IX)

Resident Evil 5

Yeni Resident Evil filmi için ilk görseller nette dolaşmaya başladı. Merakımız da daha bir kamçılandı...

İlginç bir karşılaştırma

  İlginç bir çalışma. Birileri oturmuş, almış İncil'i eline, saymış, iyilik timsali Tanrı kaç kişiyi öldürmüş, kötülük simgesi Şeytan kaç kişiyi? Sonuç aşağıda.

Ömer Muz

  Ömer Muz, ismi yakın zamana kadar hafızamın derinliklerinde kaybolmuş, oysa zamanında çalışmalarını ağzım bir karış açık, hayranlıkla incelediğim, bir anlamda çocukluk kahramanlarımdan biri olmuş, bir kadri anlaşılamamış değer. Yakınlarda ÇROP'ta 17 Haziran'da Kuruçeşme Arena'da yapılacak 90-60-90 konseri için hazırladığı afişi görünce hatırladım ben de tekrar, vay be zamanında bir Ömer Muz vardı dedim kendi kendime. Milliyet Çocuk Dergisi'nin kapaklarında, kendine has üslubuyla kotardığı, çoğu zaman bilim kurgu tınıları taşıyan işlerinin bazıları hala gözümün önüne geliyor. Ama o stilize imzasını sadece Milliyet Çocuk'ta değil, başta Conan olmak üzere pekçok çizgiromanın kapağında ve film afişlerinde de bolca görürdük o dönemde.
  Şimdi nerelerdedir acaba diye biraz arandım internette, ama çoktandır güncellenmemiş bir blog ile Youtube'da Ömer Muz'dan Suluboya Worksop diye bir video haricinde pek de birşey bulamadım. Biz de elimizdekilerle yetinelim bari şimdilik.

Bob Peak - Star Trek III (The Search for Spock)

  Time, Sports Illustrated gibi dergilerin kapaklarından pekçok ünlü filmin afişlerine ve hatta posta pullarına kadar yayılmış geniş bir portföyü var illüstratör Bob Peak'in. Sanırım Amerika'nın bugünkü orta yaş kuşağı onun işlerini görerek büyümüş bile diyebiliriz. Star Trek III film afişi de benim çok sevdiğim işlerinden biri (filmi de severim). Başka çalışmaları da buradan görülebilir.

Ray Bradbury Zaman Makinesi'nde

Ray Bradbury 1960 yılında çevrilmiş 'The Time Machine' filminde kullanılmış orijinal zaman makinesinde. Yakışmış ustaya.

Ray Bradbury

Bir büyük ustayı daha kaybettik. Yaprak dökümü gibi, hepsi arka arkaya geliyor. Toprağı bol olsun...

Resident Evil 5 Retribution Trailer

Onlar çekmekten bıkmadı, ben izlemekten. Ne yapalım seviyoruz, takip ediyoruz.

Sherlock Holmes ve Ölülerin Bilgeliği - Radolfo Martinez

    Herhalde Sir Arthur Conan Doyle bile Sherlock Holmes'un bu denli büyük bir fenomen haline geleceğini düşünmemişti bu ünlü dedektif karakterini yaratırken, ama daha o hayattayken bile o kadar büyük bir hayran kitlesi vardı ki Holmes'un, yazarın başka projelere yönelmek için O'nu bir hikayenin sonunda (The Adventure Of The Final Problem, 1893) öldürme girişimi büyük tepkilerle karşılanmış ve Doyle'un geri adım atmasıyla Holmes maceralarına devam etmişti. İlki 1887, sonuncusu 1914 yılında yayınlanmış toplam 56 kısa öykü ve dört romandan müteşekkildir Holmes külliyatı, çoğunlukla da Holmes'un kadim dostu ve çoğu vakada yardımcısı olan Dr. John H. Watson tarafından, birinci ağızdan anlatılır maceralar. Holmes'un zamanı aşan bu büyük etkisinde karakterinin, daha doğrusu karakterindeki tuhaflıkların da büyük payı vardır kuşkusuz; zamanının çoğunu, Londra'da oturduğu, Baker Street Caddesi 221B adresindeki evinde geçirir,  haftalarca süren bitkinlik dönemlerinden sonra bir vaka veya hobisi üzerinde inanılmaz bir enerjiyle çalıştığı aktif bir döneme girer, kimya, botanik, anatomi, jeoloji, politika, hukuk, felsefe ve edebiyat konusunda son derece bilgilidir, boks ve eskrim konusunda uzmandır, ayrıca keman çalar, piposu ağzından düşmez, kokain ve morfin bağimlısıdır, sadece kendisine ilginç gelen ve zekasını kullanmasını gerektirecek vakaları alır vb. Aslında vakaları çözmekte kullandığı tekniği basittir, dikkatli bir gözlem ve bu gözlemlerden çıkardığı sonuçları mevcut bilgileri ile olağanüstü mantık süzgecinden geçirip birleştirerek sonuca ulaşır, bu sayede çoğu zaman en içinden çıkılmaz görülen vakaları bile evinden çıkmadan çözebilir. 
    Bugüne kadar defalarca sinema ve televizyona uyarlanmış, hakkında onlarca araştırma yapılmış, dedektif öykülerinin bu en önemli kahramanı o derece derin bir iz bırakmıştır ki bugün bile aslında gerçek bir kişi olduğuna inanan fanları vardır. Doyle haricinde pekçok yazar da Sherlock Holmes öyküleri yazmıştır, bunların en ilginçleri; Nicholas Meyer'in 'The West End Horror (1976, Holmes, Geeorge Bernard Shaw tarafından tutulur ve Oscar Wilde gibi pekçok ünlü ile karşılaşır)', Loren D. Estleman'ın 'Sherlock Holmes vs. Dracula (1978)' ve Michael Dibdin'in 'The Last Sherlock Holmes Story (1978, Holmes bu hikayede Karındeşen Jack'in bizzat kendisidir)' sayılabilir. 

    İspanyol yazar Radolfo Martinez ise 'Sherlock Holmes y la Sabiduria de los Muertos' orijinal adlı ve Türkçe'ye Sinan Okan tarafından 'Sherlock Holmes ve Ölülerin Bilgeliği' ismiyle çevrilen (İthaki Yayınları) eserinde gerçekliği farklı bir şekilde kurguluyor. Holmes maceralarının aslında Dr. Watson tarafından yazıldığı, Conan Doyle'un ise sadece yayıncı olduğu iddia ediliyor. Hatta ilk öyküde Holmes ve Doyle'u karşı karşıya getiriyor, bu arada Doyle'un Holmes'den hiç hoşlanmadığını, onun yanında sürekli bir gerginliği, rahatsızlığı olduğunu, O'nun zekasından çekindiğini  ima ediyor. Kitapta üç öykü mevcut, öykülerin ilk ikisinin ortak özelliği klasik Holmes öykülerine nazaran daha fantastik temalar işlemeleri. İlk öykü 'Ölülerin Bilgeliği'nde Holmes'un yanında ünlü okültist Aleister Crowley, bir Lovecraft (muhtemelen ünlü gotik öyküler yazarı H. P. Lovecraft'ın bir akrabası), dönemin ünlü gizemci tarikatı Altın Şafak gibi pek de iyi bir ünü olmayan karakterler rol alıyor, öykü de aslolarak H. P. Lovecraft'ın yarattığı gizemli kitap Necronomicon'un peşinde geçiyor. Sonuçta işler öyle bir noktaya geliyor ki büyük dedektifimiz bu sefer avını kaçırıyor. 'Ormanın Ötesindeki Topraklardan' adlı öyküde ise düşman çok daha meşhur: Kont Drakula. Bram Stoker'ın ünlü karakteri de Holmes'un zekasından nasibini alıyor. Üçüncü öykü 'Düzenbaz Katil Macerası' ise daha standart bir Holmes öyküsü havasında. 

    Ben kitabı beğendim, bu yeni bir Holmes macerası okumaya açlığımdan da olabilir, bilemiyorum, ama Martinez'in orijinal Holmes karakterini bu fantastik olayların içine oturturken son derece başarılı olduğunu düşünüyorum. Doyle yazsaydı bu öyküleri aynen böyle olurdu herhalde, tabii bu ifade yazara övgü mü oldu sövgü oldu ondan pek emin değilim. Hele bir Holmes severseniz kaçırmayın derim.
    Görünen o ki, Sherlock Holmes'un etkisi daha uzun yıllar devam edecek, insanlar O'nun zekasından, karmaşık kişiliğinden etkilendiği sürece...  

Nikola Tesla Vs. Thomas Edison

Project Glass...

Google'ın Project Glass'ı ile ilgili geyikler bitmiyor. Bu da son rastladığım...

I Smell Trolls

Moebius Hayatını Kaybetti

Jean Giraud, nam-ı diğer Moebius da göçmüş bu dünyadan... Toprağı bol olsun.

Harold DeLay - The Value of Time (1922)

Flash Gordon

  İnternette gezinirken Breck Eisner'in bu yıl içinde çekilecek 3D bir Flash Gordon filmi için anlaşma imzaladığını okuyunca aklıma ister istemez 1980 tarihli film geldi. Hani şu Queen'in 'unutulmaz' Flash şarkısı ile beynimize kazınmış kitsch klasiği olan... Alex Raymond'un Flash Gordon'u daha önce de defalarca TV ve sinema uyarlamaları ile arzı endam etmiş. Mike Hodges'un yönetmen koltuğunda oturduğu 1980 tarihli film ise şu an için sinema uyarlamalarının sonuncusu.

  Sam J. Jones'un Flash'i, Melody Anderson'un Dale'i, Chaim Topol'un Zarkov'u oynadığı filmde asıl dikkat çeken isimler ise bu üç ana karakterin dışındakiler, Max von Sydow (Ming), Timothy Dalton (Prens Barin) ve tabii Ornella Muti (Prenses Aura). Konuya gelince, Amerikan futbol yıldızı Flash, gazeteci Dale Arden ve bilim adamı Hans Zarkov ile beraber İmparator Ming'in dünyayı yok etmesini engellemeye çalışıyor kısaca. Ming'in dünyayı yok etme konusundaki motivasyonu biraz karışık, bir sahnede bize niye saldırıyorsunuz diye soran Zarkov'a Ming'in cevabı neden olmasın oluyor mesela. Neyse, sonuçta Flash Ming'e karşı Prens Barin ve Şahin Adamlar'ı (evet, bir de onlar var) örgütlüyor, görür görmez kendisine aşık olan Prenses Aura'nın da yardımıyla Ming'in yeniyor, Dale ile mutlu mesut yaşıyor. Farkındayım, filmin sonunu söyledim ama, başka türlü bitebileceğini düşünen var mıydı?

  Sözü fazla uzatmaya gerek yok. Ne de olsa en kötü filmler kategorisinden kült statüsüne erişmiş bir filmden bahsediyoruz sonuçta. Dekor, efekt, oyunculuk yerlerde sürünüyor, senaryo deseniz bugün beş yaşında çocuğa okutsanız bir tarafıyla güler size. Sanırım filmin en güzel yanı arkadaş ortamlarında yıllarca bitmeyecek geyiklere malzeme olacak malzemeyi içinde barındırması. Hatta ben hemen birkaç tane ipucu vereyim; Sam J. Jones'un hiç bozulmayan saçları (öyle ki çamurun içinden çıktıktan beş dakika sonra ışıl ışıl, ahenkle dansediyor), filmin başlarında Flash'ın Ming'in adamlarını Amerikan futbolu deneyimleriyle yerden yere vurması (anlatılmaz, yaşanır),  dünyalı bilim adamı Zarkov'un görür görmez Ming'in dünyasının teknolojisine hakim olması (bunu Zarkov'un zakesına mı başka bir şeye mi yormak lazım bilemedim).
  

Uncle Sam Wants You!

Foto! (VIII)

Foto! (VII)

Ölümsüz - Craig Russell

  Craig Russell İskoçya doğumlu bir polisiye yazarı. Ama Almanya ve özellikle II. Dünya Savaşı sonrası Almanya tarihine takıntılı bir ilgisi varmış gibi görünüyor. Çok satan ve şu an için beş kitaba ulaşan 'Hamburg Serisi', adı üzerinde, bu ünlü Alman kentini kendisine mekan seçmiş. Serinin kahramanı Başkomiser Jan Fabel de ilginç bir karakter, entellektüel, tarih okumuş, biraz depresif bir tip, zaten sevdiği birinin öldürülmesi sonrası polisliği meslek olarak kendisine seçmiş.
  Ölümsüz (ya da orijinal ismiyle Eternal), Hamburg Serisi'nin üçüncü kitabı, öncesinde Kanlı Kartal ve Kanlı Masallar adlı kitaplar yayınlanmış.  Başı bir türlü seri katillerden kurtulmayan Fabel bu sefer de kurbanlarını öldürdükten sonra kafa derilerini yüzen bir katilin peşinde. Ama öykü ilerledikçe olayın içine yakın Almanya tarihinin  - bizim en çok Baader-Meinhof'la bildiğimiz - devrimci şiddeti başta olmak üzere reenkarnasyon, mumyalar, Hamburg'un II. Dünya Savaşı esnasında İngilizler tarafından bombalanması gibi çokça ilgi çekici ayrıntı dahil oluyor.
  Sonuçta polisiye/gerilim sevenler için Jan Fabel'in tüm maceraları gibi sürükleyici bir öykü. Özellikle snob Amerikan dedektiflerinden sıkılanlar için ilaç gibi.

Bir Zamanlar...

Bazen net'te gezinirken geçmişin hayaletlerine rastlıyorum. Yıllarca bir şekilde varlığını sürüdürebilmiş, uzun süredir güncellenmemiş siteler bu bahsettiğim hayaletler. Hem tasarım hem de olanaklar açısından bugün ile geçmişi karşılaştırmak açısından son derece yararlı, bir yandan da eğlenceli oluyor bu tesadüfler. İşte onlardan biri; INET-TR CSS. Zamanında bilgisayar donanım ve yazılımı ile ilgili kaynak arayanlar için bir maden olmuştur herhalde.Dönemi için son derece dolu bir içeriğe sahip. Sitede verilen son güncellenme tarihi 16 Kasım 1997.

Türkiye'ye Hoşgeldiniz - Filmi Geçtik Eleştirisine Bile Sansür!

Yazı Öteki Sinema bloğundan aynen alınmıştır. Özgürlükler diyarı ülkemden 'münferit' bir sansür vakası daha. Arkadaşlara geçmiş olsun...

Filmi Geçtik Eleştirisine Bile Sansür!

Bu sabah, sitemizde uzun süredir bulunan 'A Serbian Film' yazısı ile ilgili olarak BİLGİ TEKNOLOJİLERİ ve İLETİŞİM KURUMU BİLGİ İHBAR MERKEZİ tarafından gönderilen bir e-posta ile irkildik.

Kanunun 4 üncü maddesinde …. sunuş biçiminden, bağlantı sağladığı içeriği benimsediği ve kullanıcının söz konusu içeriğe ulaşmasını amaçladığı açıkça belli ise genel hükümlere göre sorumludur. hükmü yer almaktadır.

Sonuç olarak;
Bahse konu mevzuat çerçevesinde, internet sitenizdeki içeriklerin yukarıda belirtilen mevzuat hükümleri çerçevesinde gözden geçirilerek, cezai sorumluluğunuza ilişkin hükümler saklı kalmak kaydıyla, söz konusu içeriklere ulaşımın derhal mevzuata uygun hale getirilmesi, bu içerikler konusunda yasal tedbirlerin alınması hususunda gereğini rica ederiz.

Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu / Telekomünikasyon İletişim Başkanlığı

Yazının devamı »

Noel Baba Ziyarette

Biraz gecikmiş bir yeni yıl kutlaması niyetine...

  

Sorcerer - Frank Frazetta

Hidden City - Tang Yau Hoong

: