Rivayet o ki, Sir H. Rider Haggard, Kral Süleyman'ın Hazineleri'ni (orijinal adıyla King Solomon's Mines) yazmaya kardeşiyle girdiği bir iddia nedeniyle başlamış ve bir-iki ay içinde de bitirmiş. İddianın konusu kendisinin de Louis Stevenson'ın Treasure Island'ı kadar iyi bir roman yazıp yazamayacağıymış. Sonucun ne olduğu tartışmaya açık, ama ilk basımı 1885'te yapılan romanın önce döneminin bir best seller'ı, sonrasında ise yüzyılı aşkın bir süredir zaman zaman alevlenen bir ilginin odağı olduğu kesin. Bunda romanın maceracı karakteri Allan Quatermain'in zamanı aşan kişiliği kadar, sonraları 'Lost World' olarak adlandırılacak bir türe kapı açması da etkili olmuş olsa gerek (Edgar Rice Burroughs'un The Land That Time Forgot'ı, Arthur Conan Doyle'un The Lost World'ü, H. P. Lovecraft'ın At the Mountains of Madness'ı, hatta Lee Falk'ın The Phantom'u gibi pekçok eser bu tür içinde değerlendirilmiştir daha sonra).
Afrika'nın keşfedilmemiş bir bölgesinde, kayıp kardeşini arayan bir İngiliz zenginine eşlik eden fil avcısı Allan Quatermain ve arkadaşlarının unutulmuş bir uygarlığın kalıntılarına ve zenginliklerine ulaşmasını anlatıyor öykü. Birinci ağızdan, akıcı bir dille nakledilmiş. Bir dönem Avrupalı'nın Afrika halklarına bakışını da görebiliyoruz romanda, ama Haggard'ın hakkını yemeyelim, kendisinden sonra gelenlere nazaran dili daha az ırkçı, en azından Afrika kültürünün hakkını da vermiş.
Türkçe baskı Cengiz Orhan çevirisi ile İgüs Yayınları tarafından yapılmış. Dizgi ve düzenleme çok kötü olmamakla birlikte, biraz daha özen iyi olurmuş sanki. Bölüm aralarına serpiştirilmiş resimler de biraz alakasız durmuş, orijinalinden mi alıntı, yoksa bizde mi eklenmiş bilemedim.
Son not olarak, Haggard daha sonra ondört tane daha Allan Quatermain romanı yazmış. Başlamışken onları da okusak iyi olurdu.
Son not olarak, Haggard daha sonra ondört tane daha Allan Quatermain romanı yazmış. Başlamışken onları da okusak iyi olurdu.
No comments:
Post a Comment